WHATSAPP TELEFON
Başa Dön

Hizmetler » Gebelik

GEBELİK

Cinsel ilişki sırasında kadın yumurtasının erkek üreme hücresi spermle döllenmesiyle başlayan süreç şeklinde tanımlanan gebelik (hamilelik) ortalama 37-40 hafta sürmektedir. Doğum kontrol yöntemlerine başvurulmayan cinsel birlikteliklerde hamilelik ihtimali artar.

Güvenilir bir sonuç alabilmek için anne adayları, adet gecikmesini izleyen altıncı günde erken hamilelik testi yaptırabilir. Eczanelerden temin edebileceğiniz ve evde yapabileceğiniz bu testler, idrarda HCG (insan koryonik gonadotropini) hormonu olup olmadığının anlaşılmasını sağlar. Gebeliğin ilk evrelerinde kanda bu hormonun varlığı büyük oranda artış gösterir

En yaygın görülen belirtiler mide bulantısı, koku hassasiyeti, iştah kaybı, hassas göğüsler ve sık idrara çıkma olarak sıralanabilir.

Baş dönmesi: Baş dönmesi ve buna bağlı olarak bayılma, ilk haftalarda gözlemlenen hamilelik belirtilerindendir.

Mide bulantısı:Kusmayla birlikte, mide bulantısı hamileliğin ilk üç ayında sıklıkla rastlanan belirtilerden biridir. Sabah bulantıları şeklinde kendini gösterebilen bu şikayetler yumurtanın döllenmesi sonucunda vücutta değişen hormon seviyeleriyle ilişkilidir. Ancak, mide bulantısı ve kusma isteğinin farklı birçok sebebi olabileceğinden bu durumun tek başına hamilelik belirtisi sayılmayacağını hatırlatmakta fayda var.

Aşerme:Hamileliğin en yaygın belirtilerinden bir olan aşerme, anne adayında farklı gıdalara karşı aşırı istek veya ani tiksinme olarak kendini gösterebilir.

Duygusal çalkantılar:Hormon seviyelerinde oluşan değişimin doğal bir sonucudur.  Ani gülme veya ağlama gibi duygu değişimleri hamilelik boyunca yaşanabilir.

Sırt ve/veya bel ağrısı:Hamilelik süresince gözlemlenebilen sırt ve bel ağrısının yanı sıra, vücutta su toplaması ve şişkinlik/ödem şikayetleri de anne adaylarında sık görülen belirtiler arasından yer alır. Ödem oluşumunu engellemek için anne adaylarının bol su tüketmeleri tavsiye edilir.

Vajinal akıntı:Değişen hormon seviyelerine bağlı olarak görülebilir. Vajinal akıntının rengi ve miktarında değişiklikler yaşanması son derece normaldir.